Minik Yenge Doru ve arkadaşlarına “Ejder Meyvesi” hakkında bir masal anlatır. Dışı pembe olan mucizevi bu meyve yiyeni güçlendirip hızlandırır. Masal devam ederken yanlarına Demirkır ve gelir ve antrenman saatlerinin geldiğini söyler. Koşuya başlarlar ve Karatay biraz geride kalınca Demirkır onunda hızlanabilmesi için dal bulma görevi verir. Ancak Doru'nun kalbi Karatay'ın tek başına dal toplamasına razı olmaz ve Demirkır'dan ona yardım edebilmek için izin alır.
Doru, Karatay'ın yanına giderken Karatay ise ejder meyvesi yemekle meşguldür. Daha sonra birlikte dal toplamaya gidip görevlerini yerine getirirler. Ertesi sabah Karatay güne çok zinde ve hızlı başlamıştır ve durumu herkesi şaşırtır.
Durumu fark eden Demirkır Doru'dan Karatay'a göz kulak olmasını ister. Doru ve Alaca Karatay'ın yanına giderler ve onun yerden kopardığı ve ejder meyvesi olduğunu düşündüğü pembe meyveyi yerken görürler. Ejder meyvesi (!) sayesinde Karatay'ın kendisine olan güveni yerine gelmiştir.
Artık eskisinden çok daha güçlü ve hızlı olduğunu düşünmektedir ve bunu ispatlamak için nehir üzerindeki kayalardan sekerek karşıya geçeceğini söyler. Karatay bir-iki kayayı zıplamıştır ki, Doru'nun uyarmasıyla ikna olup geri dönmeye çalışırken suya düşer.
Doru'nun yardımıyla sudan çıkan Karatay'a Doru sahip olduğu gücün meyveden değil kendine olan güveninin artmasından kaynaklandığını söyler. Geri döndüklerinde yediği meyvenin ejder meyvesi değil turp olduğunu anlayınca herkes gülmeye başlar :)