Bir Göz İki Göz Üç Göz - Adisebaba Masalları

Uzak diyarların birinde, üç kızıyla birlikte yaşayan bir kadın varmış. Kızlarından en büyüğü tek gözlü, ortancası üç gözlü ve en küçükleri ise iki gözlüymüş. Anneleri, yaşlı kadın, en çok tek gözlü ve üç gözlü kızlarını severmiş. Onlar ne isterse yapar, bir dediğini iki etmezmiş. Annesi ve kardeşleri, iki gözlü kızın hiçbir işe yaramaz ve beceriksiz olduğunu düşünürlermiş. Bu yüzden bütün ev işlerini ona yaptırır, hatta akşam yemeğinde sofralarına bile davet etmezlermiş. Kardeşleri yine iki gözlü kızı istememişler. Bunun üzerine anne, iki gözlü kızı masadan kovmuş. Kızcağız, ancak herkes sofradan kalktıktan sonra masa da arta kalan yemeklerle karnını doyururmuş. Oysa o, çok iyi kalpli ve yardımsever biriymiş. 

Günlerden bir gün tek gözlü ve üç gözlü ablaları, iki gözlü kızın yanına gelmişler. Ona hakaret edip kirli çamaşırlarını üzerine atmışlar. İki göz ağlayarak evden çıkmış. Çamaşırları yeniden yıkamak için bir su kenarına gitmiş. İki göz, hüngür hüngür ağlarken karşısında bir peri belirmiş. Peri, ışıl ışıl parlayan kıyafetleriyle iki gözlü kızın gözlerini kamaştırmış ama yüzünü ondan gizli tutmuş. Periye neden ağladığını anlatmış. Peri, ona bir sihirli değnek hediye etmiş. Eğer, bir dilek dileyip değneği üç kere sallarsa o isteği gerçekleşecekmiş. İki göz, dilek tutup elindeki değneği, hemen oracıkta üç kez sallayınca bir yemek masası ortaya çıkmış. Masanın üzerindeyse lezzetli yemeklerle doluymuş. Günlerdir karnı aç olan iki göz, masadaki yemeklerden yemeye başlamış. Masalın devamında olanları merak ediyorsanız videoyu izlemeye devam edebilirsiniz.