Aslan - Hızlandırılmış Çekim
Aslan okulda çizdiği atın resmini Zeynep ve Mehmet'e gösterir. Mehmet onun çizdiğinde bir hata olduğunu söyleyip çizmek için tableti elinden alır. Mehmet çizerken paten ayakkabılarıyla bir şişenin üstüne basınca pencerenin önünde saksıdaki tohumları sulayan Eren'e çarpar. Eren'e çarpmasıyla saksıdaki tohumdan oluşan bitki pencereden yere düşüp kırılır. Mehmet ve Eren kırılan saksıya bakmaya giderler. Öğretmenleri de onlardan bir tohumun bitkiye dönüşmesini inceleyip derste sunmalarını ister. Çocuklar hemen işe girişir. Ancak bitkinin büyümesi öylesine uzun bir süreçtir ki takip etmesi pek de kolay değildir.
Ektikleri tohumun gelişimini bir hafta boyunca gözlemleyerek kaydını tutup notlar alırlar ve derste gözlemlerini anlatırlar. Öğretmenin ve diğer öğrencilerin anlaması için daha gözlemleyici şeylere ihtiyaçları vardır. Aslan ve Zeynep'te onlara yardım edeceklerini söylerler. Hayal güçlerini kullanarak çeşitli fikirler üretirler. Bunlardan bir tanesi birer saat arayla ekilmiş onlarca saksıyı içeriyordur. Böylece sınıfa birer saat aralıklı olarak tohumların ne durumda olduğunu gösterebileceklerdir. Ancak bu çözüm çok zorlu olacaktır. O kadar bitki ve saksıyı da bulmaları çok zordur. Sonunda tam da çaresizliğe kapıldıklarında akıllarına önce video çekmek gelir. Fakat ellerindeki kameranın hafıza kartı yeterli olmaz.
Sonra fotoğraflardan bir hızlandırılmış zaman videosu hazırlamaya karar verirler. On dakikada bir fotoğraf çekecek şekilde görev dağılımı yaparlar. Beş gün boyunca toplam binden fazla fotoğraf çekerek bitkinin beş günlük gelişimini kaydetmeyi başarırlar. Daha sonra bu fotoğrafları bastırarak yan yana okul bahçesinin duvarına yapıştırırlar. Böylece belli bir hızda yürüyerek fotoğraflara bakan herkes tohumun bitkiye dönüşmesine tanık olabilecektir. Öğretmenlerine paten ayakkabılarını giymesini isterler. Öğretmen hızla resimlerin yanından geçince tohumun bitkiye dönüşmesini net bir şekilde görmüş olur. Öğretmenleri yaptıkları bu projeden dolayı Mehmet ve arkadaşlarını tebrik eder.
