Keloğlan Masalları - 3. Bölüm

Annesi : Keloğlum keleş oğlum, kalan son bulgurumuzu da bugün pişiriyorum. Yarın ne yiyeceğiz bilmiyorum. 

Keloğlan : Benim güzel anam komşulardan isteriz. 

Annesi : Aah olur mu oğlum, komşu bir gün yardım eder iki gün yardım eder. Sonra demez mi senin kocaman bir oğlun var, tarlan var, öküzün var. Çalışsın eksin biçsin, doyursun karnını. 

Keloğlan : İyi dersin hoş dersin de anacım. Öyle zor ki tarlaya gitmek, sabanı tutmak, öküzü sürmek. Ben derim sağ yana git onlar gider sol yana. Ben derim dur onlar alıp başını gider. Ne söz dinlerler ne dur durak bilirler.

Annesi : Evladım o zaman sende bağ bahçe ile uğraş. Bir meyve bahçemiz küçük de olsa bir bostanımız var. Bak elmalar yerlere dökülüp duruyor. Hadi topla onları pazara götür sat. Bostana kabak ektim, fasulye ektim, domates ektim. Biraz diplerini çapalasan gübre versen sonra su versen iki haftada olgunlaşırlar. Hem biz yeriz hem pazarda satar diğer ihtiyaçlarımızı karşılarız. 

Keloğlan : Güzel anam benim bir rahat vermedin bana. Zaten yoruldum oyun oynamaktan sende benden iş istiyorsun. Onu yap bunu yap diyerek emirler veriyorsun. Ben daha çocuğum benim yaşımdakiler sadece oyun oynuyorlar. 

Keloğlan annesinin haklı isteklerine içerlemiştir. Bölümün devamında olanları öğrenmek için videoyu izlemeye devam edebilirsiniz.