Keloğlan 62. Bölüm - Tarakçı
Köyün meydanındaki herkes tarakçıdan tarak alıyordur. Fakat Keloğlan'ın saçı olmadığı için tarak alamayacağına üzülür. Onlara dayanamayıp eve gider. Evde de annesi tarakla saçını tarıyordur. Adı ile seslenince sinirlenip odasına çıkar. Geri arkadaşlarının yanına gitmek için annesinden izin alacaktır ama annesi uyuyordur. Kaldırmaya çalışsa da annesi kalkmaz. Diğer çocukların yanına gittiğinde kimse ortalıkta yoktur. Hepsi bir yerde kafaları kel olmuş bir şekilde uykuya kalmışlardır. Kaldırmaya çalışır. Fakat hiç biri kalkmaz. Ağzında tarakla gelen Karakaçan'ı görünce onun tüylerini tarar ve o da bir anda uykuya dalar. Arkadaşlarını aramak için adımoptere biner. Adımopterle ormanın bir yerinde inip Uzun ve Huysuzu görür. Onlarda kel ve uyuyorlardır. Uyandırmaya çalışır fakat ikisi de uyanmaz. Keloğlan tarak yüzünden herkesin kel ve uykuya daldığını anlar.
Bilgecan dedenin yanına gider. Kara da aynı şekilde uykuya kalmıştır. İçerden ses duyan Keloğlan içeri baktığında tarakçıyı ve sandalyede uyuya kalan Bilgecan dedeyi görür. Hemen tarakçının peşine verir. Tarakçı taşa takılıp, kafasındaki düşünce onunda kel olduğu anlaşılır. Tarakçı, insanların onun kel olmasına dalga geçtiği için insanlara ders vermek amaçlı yaptığını söyler. Keloğlan da kendini olduğun gibi sevmelisin, kel olmanın da çeşitli faydaları vardır der. Tarakçı hatasını anlayınca Keloğlan'a herkesin kızacağını söyler. Herkes uyandığında kel olduklarını görünce hallerine gülerler. Hepsi tarakçının yanına gider. Bu sefer de ayna satıyordur. Ayna hepsini olduğu gibi gösteriyordur. Herkes kendisine aynadan bakıp güler. Keloğlan tarakçıya kimsenin kızmadığını söyler ve o da kafasındakini çıkartıp halinden memnun bir şekilde aynadan kendine bakar.
