Sponsorlu Bağlantılar

Güzel ve Çirkin - Adisebaba Masalları

Videoyu Oynat
25 May 2022, 18:18 10:19 913

Bir zamanlar zengin olan bir adam varmış. Bu adamın üç tane genç kızı varmış. Bunlardan iki tanesi çok kibirli ve şımarık, diğeri ise çok nazik ve çalışkanmış. İsmi ise güzelmiş. Günlerden bir gün zengin adam, gemlerinin fırtınada kaybolduğu haberini almış. Kızlarına da bu yüzden artık zengin olamayacaklarını anlatmış. Güzel, babasının haline çok üzülmüş ve onu teselli etmiş. diğer iki kız kardeş ise tüm gün bu durumdan şikayetçi olmuş. Bir sabah baları kayıp gemilerinden birinin limana geldiği haberini almış. Babaları geminin sağlam olduğunu görürse onlara hediyeler getireceğini söylemiş. Tek tek kızlarına ne istediklerini sorunca ikisi elmas, altın isterken Güzel, sadece bir gül istemiş. 

Baba uzun bir yolculuğun ardından limana vardığında, gemisinin harap olmuş halini görmüş ve çok üzülmüş. Eve dönüş yolunda karanlık ve soğuk bir ormandan geçmiş. Daha fazla gidemediği için biraz dinlenmek istemiş. Fakat tam o sırada görkemli bir şato fark etmiş. İçeriye girerek seslenmeye başlamış. Etrafta kimse yokmuş ama buna rağmen içerisi oldukça aydınlık ve sıcakmış. Üstelik yemek masasının üzeri mis gibi yemeklerle doluymuş. Zavallı adam yemekleri görünce dayanamamış ve hemencecik yemiş. Boş bir yata görünce de hemen uyuyuvermiş. Ertesi sabah kalktığında yanı başında yeni kıyafetler bulmuş. Adam şatodan ayrılmak üzereyken bahçedeki gülleri fark etmiş. Kızlarına pahalı hediyeler alamasa da Güzel'in isteğini yerine getirmek için güllerden birini koparmış. Bir anda çok güçlü bir kükreme sesi duyulmuş. Ağaçların arkasından korkunç, çirkin bir canavar çıkmış. onu cezalandırarak eve dönüş yolunda gördüğü ilk kişiyi getirmesini istemiş. Üzülerek yola çıkan adam yol boyunca kimseyi görmemiş. Eve vardığında onu bir tek güzelin beklediğini görmüş ve göz göze gelmiş. Bu yüzden üzülerek başından geçenleri ve çirkin canavarın isteğini anlatmış. Adam Güzel'i de alıp söz verdiği gibi çirkin canavarın şatosuna gitmiş. Yemek salonuna gidip masaya oturmuşlar. İşte tam o sırada yine bir kükreme duyulmuş ve çirkin canavar salona gelmiş. Güzel çok korkmuş ama çirkin canavar çok nazik konuşmuş. Güzel babasına sarılıp onu eve uğurlamış. Ardından şatonun içerisinde gezinirken üzeri güllerle süslü bir kapı görmüş. Merakla içeri girince piyano, salıncak ve kocaman bir kitaplık görmüş. Oda tam hayallerindeki gibiymiş. Masanın üzerinde ise küçük bir not görmüş. ‘Sevgili kraliçem, seni her daim mutlu görmeyi isterim. İsteklerin benim için emirdir.’ yazıyormuş. Güzel, babasını bir kez daha görmek istediğini düşünmüş. Ardından akşam yemeği için salona inmiş. Bir süre sonra çirkin canavar da salona gelmiş. Onunla evlenmek istediğini söylemiş. 

Güzel buna karşı çıkınca canavar gitmiş. Fakat her akşam ona yemekler hazırlayıp çok kibar davranıyormuş. Günler geçtikçe Güzel de çirkin canavara çok alıştığını ve onunla güzel vakit geçirdiğini fark etmiş. Bir gün babasını çok özlediğini söylemiş. Çirkin canavarda geri dönmesi karşılığında izin vermiş. Bir yüzük vererek çıkarttığı zaman şatoya geleceğini söylemiş. Babası Güzel'i görünce çok mutlu olmuş ama ablaları onu çok kıskanmış. Üç gün sonra yüzüğü çıkartınca şatoya dönmüş. Canavarı kabusunda gördüğü gibi bahçede üzüntüden yatıyor şekilde görmüş. Oldukça üzülen Güzel, onu gerçekten özlediğini ve çok sevdiğini söylemiş. Bir anda etraf parıltılı ışıklarla kaplanmış. Neler olduğun anlam veremeden canavarın yakışıklı bir adama dönüştüğünü görmüş.