Dans Eden Kırmızı Ayakkabılar & Sindirella ve Sihirli Ayakkabılar
Bir zamanlar uzak diyarlarda Kerın adında bir kız yaşarmış. Annesi ile beraber küçük bir evde yaşar, merak ettiği her şeyi annesine sorarmış. Bir gün beraber Yıldızlara bakarken Kerın ne olduklarını sormuş. Yer yüzünde artık göremediğimiz herkes yıldızlara dönüşür demiş. Kerın'ın sadece bir elbisesi, bir oyuncağı ve bir tane tahta terliği varmış. Tahta terlikler ayağını çok acıtırmış. Bir gün annesi çok hastalanmış, Kerın annesine ilaç almak için şehre indiğinde yol kenarında, kutu içinde bir çift kırmızı ayakkabı görmüş .Ayakkabılar öyle güzel parlıyormuş ki dayanamayıp eve getirmiş. Annesi başkasının olabileceğini ve hemen götürmesini istemiş. Kerın üzülerek ayakkabılar giymeyeceğine söz verip yatağın altına koymuş. Aradan aylar geçmiş Kerın ev geldiğinde annesi yatakta yokmuş. Artık annesinin de bir yıldız olduğuna anlamış. Annesinin cenazesine giderken Kerın o kırmızı ayakkabıyı giymiş, herkes gözünü alamamış ayakkabıdan .Mezarlığın önünden iyi kalpli yaşlı bir kadın geçiyormuş. Küçük kızın kimsesiz kaldığını gören yaşlı kadın onu evlat edinmek istemiş ve onu kendisi ile götürmüş.
Annesinin cenazesinden beri o kırmızı ayakkabıları hiç çıkarmamış. Yaşlı kadın gelip artık çıkarmasını ve daha güzel ayakkabılar alacağının sözünü vermiş. Kerın yaşlı kadını kıramayıp çıkarmış ve çöpe götürmüş. Günler sonra yeni odasında yeni oyuncakları ile oynayan Kerın'a yaşlı kadın bir çift ayakkabı getirmiş. Kerın bunları hiç sevmemiş ,çok çirkin demiş. Kerın kırmızı ayakkabılarını çok özlüyormuş .Aradan yıllar geçmiş ve Kerın genç bir kız olmuş ama inatçı tavrı hiç değişmemiş. Yaşlı kadın ne yapsa da kerın'a beğendirememiş. Artık büyüdüğünü ve yeni ayakkabı almasını söylemiş yaşlı kadına. Birlikte dışarı çıkarak yeni eşyalar almaya gitmişler. Kerın yine kırmızı ayakkabıları görmüş ve almak istediğini söylemiş. Yaşlı kadın ise onların bir gün cenazeye katılırsa saygısızlık olduğunu ve sadece bir çift alabileceğini söylemiş. Kerın ise ikisini de almasını ve eğer almazsa yalın ayakla yürüyeceğini söylemiş. Kadında artık almak zorunda kalmış ve bütün paraları bitmiş. Bu yüzden eve yürüyerek gitmek zorundalar ama kadının ayağı çok ağrıyormuş. Kerın ise yeni kırmızı ayakkabıları ile yaşlı kadını arkada bırakarak eve gitmiş. Bir gün yaşlı kadın cenazeye katılmaları gerektiğini söylemiş. Mutlaka siyah ayakkabıları giymesini yoksa saygısızlık olduğunu söylemiş. Kerın odasına gitmiş kırmızı ve siyah ayakkabısına bakmış, Kırmızı ayakkabıları daha parlak durduğu için dayanamayıp onu giymiş. Üstündeki elbise uzun olduğu için ayakkabıları örtülmüş ve yaşlı kadında görememiş. Cenazedekiler Kerın'ın kırmızı ayakkabı giydiğini görünce onu aralarında ayıplamış ve kadın kulağına gitmiş. Kadın bunu duyunca çok sinirlenmiş ve hemen Kerının yanına gelip kızmış. O sırada yanlarından geçen yakışıklı ve genç bir Lord, ne kadar güzel olduğunu ve bu akşam dans gecesine davet etmiş. Kerın bu güzel teklif karşısında sevinçle dans etmeye başlamış ancak durduramamış kendini. Dans ederek yaşlı kadın ve Lord'un yanından uzaklaşır. Peşinden ne kadar koşsalar da durduramaz ve kaybederler. Kerın'ın kırmızı ayakkabıları,3 gün 3 gece dans ede ede dağ taş dolaştırmış. Artık Kerın'ın ayakları çok ağrımış ve her seferinde bağırmış. Bundan sonra bu kadar inatçı olmayacağına söz vermiş. Birden ayakkabılar ayağından çıkmış ve Kerın yere düşmüş. Bir sopa bularak eve kadar yalın ayak gitmiş. Eve geldiğinde ağlayarak yaşlı kadının yanına gitmiş çok mutlu olmuş.
Birbirlerine sarılmış ve yaşlı kadına artık inat etmeyeceği konusunda söz vermiş. Günler daha güzel ve eğlenceli geçmeye başlamış. Bir gün kapı çalmış ve Lord gelmiş onu her yerde aradığını ancak bulamadığını söylemiş. Kerın genç ve yakışıklı Lord'u görünce çok mutlu olmuş. O gün artık Lord ve Kerın'ın aşklarının başladığı gün olmuş, mutlu ve huzurlu bir hayat yaşamışlar.
Kül Kedisi 3
