Nasreddin Hoca - Yalancı Çoban

Nasreddin Hoca ve çocuklar göle kamp yamaya giderler. Küheylan fazla yorulmasın diye onu yanlarında getirmezler. Küheylan bu duruma çok üzülür. Kamp alanına geldiklerinde çadırlarını kurarlar. Kerim, kamp yapmaya gitmeden önce ormanda geçen yırtıcı hayvanların olduğu bir kitabı okumuştur. Bu yüzden sürekli korkutucu hayvanlardan bahseder. Göldeki kayığa binecekleri sırada içindeki hayvanlardan bahsedince Ayşe korkup kayığa binmek istemez. Kerim'in sürekli "tehlikeli bir hayvan geliyor!" korkutmalarına gün boyu maruz kalırlar. Kerim'e inandıkları için başlarına gelmeyen kalmaz. 

Sürekli arkadaşlarını korkutmaya çalışıyordur. Kerim ise bu olaylar karşısında çok eğleniyordur. Gece olduğunda çadırlarında uyumaya çalışırlar. Kerim,  uyumaya çalışırken tuhaf sesler duyar ve gölgeler görür. Diğerlerini uyandırmaya çalışır. Fakat söylediği şakalar yüzünden kimse ona inanmaz. Nasreddin Hoca'ya söylediğinde Hoca sesin geldiği yöne doğru gider. Sesi çıkaranın Küheylan olduğunu fark eder. Nasreddin Hoca, Kerim'in durumunun Yalancı Çoban hikayesine döndüğünü söyler. Herkes uyandığı için çocuklara Yalancı Çoban hikayesini anlatır. 

Nasreddin Hoca : Bir gün, bir köyde bir çoban varmış. Her gün koyunlarını güder işine bakarmış. Bir gün köylülere bir oyun oynamak istemiş. Sürüsüne kurt saldırdı yalanıyla köylüleri yardıma çağırmış. Köylüler hemen yardıma koşmuşlar. Bir de bakmışlar ki kurt falan yok. Koyunlar, kuzular, koçlar olduğu gibi duruyor. Bunu bir kaç kere tekrar etmiş. Her seferinde köylü koşup gelmiş ama aslında çobanın yalan söylediğini anlayınca çok kızmışlar. Aradan zaman geçmiş. Bir gün çobanın sürüsüne gerçekten kurt saldırmış. Çoban, köylülerden yardım istemiş. Ama daha önce köylülerle alay edip onları kandırdığı için kimse çobana inanmamış ve yardım etmemiş. Çoban yaptığı hatanın farkına varmış ama iş işten geçmiş. Hem köylülerinin güvenini hem de sürüsünü kaybetmiş. 

Kerim, yardıma ihtiyaç duyduğunda neden kimsenin ona yardım etmediğini anlayıp herkesten özür diler.