Sponsorlu Bağlantılar

Bir Göz İki Göz Üç Göz & Parmak Kız - Adisebaba Masalları

Videoyu Oynat
10 March 2022, 09:59 19:51 1507

Bir göz, iki göz ve üç göz. Uzak diyarların birinde, üç kızı ile birlikte yaşayan yaşlı bir kadın varmış. Kızların en büyüğü tek gözlü, ortancası üç gözlü ve en küçükleri ise iki gözlüymüş. Anneleri yaşlı kadın en çok tek gözlü ve üç gözlü kızlarını severmiş. Onlar ne isterse yapar, bir dediğini iki etmezmiş. Annesi ve kardeşleri iki gözlü kızın hiçbir işe yaramaz ve beceriksiz olduğunu düşünlermiş. Bu yüzden bütün ev işlerini ona yaptırır, hatta akşam yemeğinde sofralarına bile davet etmezlermiş. Tek gözlü ve üç gözlü kızları annesine, kardeşlerinin bu sofraya hak etmediğini ve hiçbir işe yaramadıklarını söyler. Anneleri de bunun üzerine iki gözlü kızı sofradan kaldırırmış. Kızcağız ancak herkes sofradan kalktıktan sonra masada arta kalan yemeklerle karını doyurmuş. Oysa o çok iyi kalpli ve yardım sever biriymiş. Günlerden bir gün tek gözlü ve üç gözlü ablaları iki gözlü kızına yanına gelmişler. Ona hakaretler edip, kirli çamaşırlarını da üzerine atmışlar. Bu çamaşırları güzel yıkamadığını ve tekrar yıkamalarını söylemişler.

İki gözlü kız ağlayarak evden çıkmış. Çamaşırları yeniden yıkamak için bir su kenarına gitmiş .Kardeşlerinin neden ona öyle davrandığını düşünüp ağlamaya devam ederken karşısında bir peri belirmiş. Peri, neden ağladığını sorar. İki göz, evin en küçüğü olduğu için ailesinin nefret ettiğini ve sadece onların artıkları ile beslendiğini söyler. Peri ise ona bir sihirli değnek verip, bir dilek dileyip üç kez sallamasını söyler. İki göz, hemen oracıkta bir dilek dileyip sallar ve çok güzel bir yemek masası oluşur. Yemeği yiyip karnını doyurduktan sonra değneği iki kez sallayıp sofrayı kaldırır. Her gün su kenarına gidip üç kez değneği sallayarak, yemek yiyip eve geri dönermiş. Bir gün ablaları onu takip etmiş. Yine iki gözlü kızın sihirli değnek ile yemek yediğini görmüş. Hemen eve giderek annelerine bunu anlatan ablalar, kardeşlerinden intikam almak için eve gelmesini beklerler. Annesi, iki göz eve gelince elindeki sihirli değneği alıp kırmış. İki göz, neden bunu yaptığını anlamadan ağlayarak tekrar su kenarına gitmiş.

O sırada ışıltılı peri tekrar gelmiş. 'Ağlama güzel kız, değneğin parçalarını al ve ay ışığının altına göm' demiş .Ertesi gün değnek parçalarını gömdüğü yerde gümüş yapraklı, altın meyveli bir ağaç bürümüş. O kadar heybetli ve parlakmış ki herkes bu ağacı görebiliyormuş. İki gözün annesi ve kardeşleri hemen bu ağacın yanına gidip meyve toplamak istemişler. Fakat kardeşleri ne zaman meyve almaya çalışsa ağaç dallarını yukarı kaldırıyormuş. İki göz gelip onların yerine meyve alabileceğini söyleyip almış. Annesi ve kardeşlerine vermek istemiş ama kıskanıp almamışlar. O sırada yakışıklı bir şövalye yaklaşmış. Annesi iki gözü oradan kovup çalıların arkasına yollamış. Şövalye, bu ağacın sahibinden meyve istemiş ama anne ve kızları alamamış. İki göz, topladığı meyveleri ne kadar vermek istese de cesareti olmadığı için verememiş ve ağlamış. 

O sırada tekrar ışıltılı peri belirmiş. Elindeki yaprağı alıp kalbine koymasını ve cesaretini toplayıp şövalyenin yanına gitmesini söylemiş. İki gözlü kız perinin dediğini yapmış ve üzerindeki kıyafet parlak, ışıl ışıl bir elbiseye dönüşmüş. İki gözlü kız koşarak şövalyenin karşısına çıkmış. 'Ben size altın meyveli, gümüş bir dal verebilirim' demiş. Şövalye ise ona evelenme teklifi etmiş ve iki gözlü kızda kabul etmiş. İki gözün ailesi kardeşinden özür dilemiş ve onları affetmiş.