Kaptan Pengu ve Arkadaşları - Balon Balık

Pegu, Gugu, Zeze ve Mandalina yüzmeye giderler. Sahilde bazı tarihi taşlar ve sütunlar bulurlar. Ama ne olduğunu anlamazlar. Taşları kendi yerlerine götüreceklerdir. Önce nehre girip yüzerler. Misket ise bu sırada yeni aldığı bahçe minderlerini şişiriyordur. Pengu minderin üzerine uzanıp minderleri dener. Fakat minderlerin aniden havası söner. Çünkü tıpaları takmayı unutmuştur. Yeniden şişirmesi gerekiyordur. Pengu da ona yardım etmek ister. Birlikte minderleri şişirmeye başlarlar. Mandalina ve penguenler ise denizin altındaki balıkları incelemektedirler. Denizde, yine o tarihi taşları fark ederler. Taşlara bakmak için gittiklerinde o bölgeyi koruyan bir balon balığı ile karşılaşırlar. Tarihi eserlerin bulunduğu suda dalış yapmanın yasak olduğunu söyler. 

Mandalina penguenleri de alıp apar topar denizin yüzeyine çıkar. Balon balığı da yüzeye çıkıp onlarla konuşur. Gidip başka yerde yüzmelerini söyler. Çünkü denizin içinde ve dışında bulunan tarihi taşlar, kültürel zenginliklerden biridir. Taşlar, yıllar öncesinden kalma olduğu için müzeye götürülene kadar da kimsenin dalış yapmasına izin vermeyecektir. Penguenler, balon balığını dinleyip hep birlikte ebelemece oynamak isterler. Ama balon balığı, ona dokunduklarında vücudundaki bazı maddeler yüzünden onları zehirleyebileceğini söyler. Mandalina ve penguenler diğerlerinin yanına giderler. Şişirdikleri minderlere hepsi birlikte atlayıp uzanırlar. Onlara denizde balon balığıyla yaşadıklarını anlatırlar. Tam o sırada minderlerin tekrar havası söner. Artık şişirmekten sıkıldıkları için dinlenmeye, çardağa giderler.